30 Mayıs 2009 Cumartesi

Yüzük Yastıkları

Şu güzelliklere bakın
Ne becerikli arkadaşlar var
Hergün yeni bişeylerle karşılaşıyoruz
İnsanoğlunun yaratıcılığına hayranım
Hepsi birbirinden güzel
Yapanların ellerine sağlık











Netten Alıntıdır...

29 Mayıs 2009 Cuma

Yaprak Sarması


Arkadaşlar bu hafta başı rahatsızdım blokla pek ilgilenemedim
detayları yazıcam bir ara
bu akşamki soframdan bir kare ekledim
yapımı zaman alır ama pek sevilir hemende bitiverir
şimdi taze yaprak bolll
ister yemek yapın, ister dolaba atın
.

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Ev Yapımı Mayonez ile Rus Salatası


Arkadaşlar evde mayonez yapmaya kalkanlar bilir bir çok tarifi tutturması zor iştir. İncecik yağ akıtacaksın, aynı yöne çırpıcaksın bir çok teferruat. Bugün ben size çok pratik bir mayonez tarifi vereceğim. Bu tarif hem güzel hem bereketli . Memnun kalacağınıza eminim.
.
Malzemeler:
5 kahve fincanı su
1 fincan nişasta
2 yumurta sarısı
1,5 bardak zeytin yağı
1 limon suyu
1 tutam tuz
.
Yapılışı: Su ve nişastayı muhallebi kıvamında pişiriyoruz. Soğuyunca yumurta sarılarını ilave edip çırpıyoruz. Sonra yağı yarımşar bardak olarak aralıklı ilave ediyoruz. Son olarak limon suyu ve tuz ekleyip çırpıyoruz ve mayonezimiz hazır. Afiyet Olsun . . .
Artık rus salatası yapmak çok kolay ister hazır garnitür ve salatalık turşusu ilave ederek ister evden hazırlayarak mayonezle karıştırıp servise sunuyoruz.

Netten gözüme takılanlar

çok beğendim



harikaaaa



vawwwwww



çok hoşşşş



kız anneleri durmayınnnn





22 Mayıs 2009 Cuma

Susamlı Tarçınlı Kurabiye


Malzemeler:
250 gr yumuşak margarin
2 çay bardağı sıvı yağ
3 çay bardağı şeker
2 yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı tarçın
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un

Yapılışı : Tüm malzemeleri karıştırıp kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde ediyoruz. Ceviz büyüklüğünde parçalar alıp önce yumurta akına, sonra susama bulayıp tepsiye diziyoruz.
Ben çok yakın koymuşum kabarınca birbirlerine yapıştılar keserek ayırdım :))))) Tepsiye aralıklı dizmeyi unutmayın. Afiyet Olsun . . .

21 Mayıs 2009 Perşembe

Hünkar Beğendi


Bu akşamki soframdan bir kare
Yapılışı :2 adet tophane (bostan) patlıcanını közledim. Sonra soyup rondodan geçirdim. 1 yemek kaşığı unu tereyağ ile kavurdum ve patlıcanları ilave ettim. Başamel sosu kıvamını alana kadar süt ilave edip kısık ateşte karıştırmaya devam ettim. Sonra servis tabağına aldım. Soğan ve salça ile kavurduğum kıymaya yeşil biber, karabiber, tuz ilave edip patlıcanların üzerine döktüm.
Bunu kuşbaşı etle yapmanızı tavsiye ederim aslında öyle yapılıyor ama ben geç aklıma geldiği için etin çözülmesini bekleyemediğimden kıymayla yaptım. ;)

19 Mayıs 2009 Salı

19 Mayıs


Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

İstiklal Savaşımızın bütün kahramanlarını rahmetle anıyorum.
.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

Günün Şiiri


Ne zaman tutsam ellerini
Gözlerimin önünden mevsimler geçer
Ne zaman gözlerin gözlerime değse
Samanyolundan bir yıldız düşer

Yaşanmış, yaşanacak zamanlar içinde
En güzeli akşam saatleri, buluştuğumuz
Göz göze, iki büyük yangın gibi
O yanıp yanıp tutuştuğumuz

Başdöndüren o sonsuz heyecan
Çıldırtan arzular kesen nefesi
En güzeli bütün korkuların
Bu ateşte bir bir erimesi

Son değil o başlangıç yaklaşan
Tenin bir yerde aşka hazırlığı
Bir buğu halinde geçen zaman
Ve gözlerde sabahın ilk aydınlığı

Yıllarla büyütmek her dakikayı
İnmek seninle derinlerine aşkın
Öpülen bütün nimetler içinde
En güzeli senin dudakların

Ümit Yaşar Oğuzcan

15 Mayıs 2009 Cuma

Gerçekten inanarak dilemeyi bilene açılmayacak kapısı yoktur Mevlamın

Genç kadın kocasının çok hasta olduğunu, çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler. > > > > > Manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkânını terk etmesini ister. Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek:> - 'Lütfen efendim' der. 'paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim.'> > > > > > Manav kendisine bir kredi açamayacağını çünkü onun eski müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler.> > > > > > O sırada dükkânın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir. İçeriye girerek manava yaklaşır ve: 'ben o kadının almak istediklerine kefilim' der. 'ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver.'> > > > > > Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner ve 'bir alışveriş listen var mıydı? Diye sorar. Kadın 'evet efendim' der. 'tamam' der manav. 'şimdi onu terazinin şu kefesine koy, onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden koyacağım'> > > > > > Kadın bir an duraklar, sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış bir kâğıt parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bırakırken başı hala öne eğiktir.> > > > > > Manavın ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür. Manav müşteriye dönerek, kısık bir sesle 'inanamıyorum' der. İnanılacak gibi değildir.> > > > > > Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile, diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır.> > > > > > Terazinin kefesini artık üzerindekileri alamayacak kadar doldurduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir. Şaşkınlıkla üzerinde bir şeyler çiziktirilmiş kâğıdı eline alır ve okur. Bir de bakar ki orda bir alışveriş listesi yoktur. Sadece bir DUA yazılıdır.> ALLAH'IM > > 'Neye ihtiyacım olduğunu ancak sen bilirsin> Kendimi senin ellerine teslim ediyorum.'> > > > > > Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür. Kadın kendisine teşekkür ederek dükkândan ayrılır. Müşteri manavın eline bir miktar para tutuştururken 'her kuruşuna değdi' der. Daha sonra manav terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür.> > > > > > Bizim için hiçbir bedeli, masrafı ve karşılığı olmayan, güzel bir hediyedir. > > DUA > > Dünyaca ünlü Türk cerrahı Dr. Mehmet Öz; 'Dua etmek insani iyileştirir. Ben inançlı biriyim. Her ameliyatımda mutlaka dua ederim. Bence duanın meditasyon, şifa gibi, iyileştirici özelliği var. Ameliyat sonrası hastalarıma da mutlaka dua ettiriyorum. Bunun sağlıklarına çabuk kavuşmalarında müthiş bir etkisi var' diyor. > > DUA > > Güne dua etmekle başlamak, tansiyonun düşmesine yardımcı oluyor. > > ALLAHIM BİZLERİ SENİN KULLUĞUNDAN ALIKOYACAK HERŞEYDEN UZAK TUT...> > > > > > DUA VE TESLİMİYETİ NASİP ET ...> > > ÂMİN

Hayırlı Cumalar

14 Mayıs 2009 Perşembe

Kalp Krizi

Birdenbire göğsünüzde, kolunuza ve çenenize doğru yayılmaya başlayan korkunç bir ağrı hissediyorsunuz. En yakın hastaneye sadece on dakikalık mesafedesiniz ama hastaneye ulaşmayı başarıp başaramayacağınızdan bile emin değilsiniz.

NE YAPACAKSINIZ ? ? ?
İLK YARDIM KURSLARINA KATILACAK KADAR AKLI BAŞINDA BİRİYSENIZ BİLE, KURSTAKİ EĞİTMEN, SİZE, OLAY SİZİN BAŞINIZA GELDİĞİNDE NE YAPACAĞINIZI ÖĞRETMEDİ!!!

YALNIZ BAŞINIZAYKEN KALP KRİZİ GEÇİRİRSENİZ NASIL HAYATTA KALIRSINIZ?
PEK ÇOK İNSAN KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİ SIRADA TEK BAŞINA OLUYOR; ETRAFTA YARDIM EDECEK KİMSE BULUNMUYOR. KALP ATIŞLARI DÜZENSİZLEŞEN VE KENDİSİNİ BAYILACAKMIŞ GİBİ HİSSEDEN BİRİNİN BİLİNCİNİ YİTİRMEDEN ÖNCE YALNIZCA 10 SANİYE KADAR ZAMANI VARDIR.
.
BU DURUMDA NE YAPMANIZ GEREKİR?
.
CEVAP:
PANİĞE KAPILMADAN ÜST ÜSTE KUVVETLİCE ÖKSÜRMEYE BAŞLAYIN.
ŞAYET ARABADAYSANIZ ARABANIZI SAĞA ÇEKİN MOTORU DURDURUP DÖRTLÜLERİ YAKIN ARABANIN ARKASINA GEÇİP SIRT ÜSTÜ YERE YATIN AYAKLARINIZI ARABANIZIN BAGAJINA DOĞRU YUKARI KALDIRIN VE ÖKSÜRMEYE BAŞLAYIN ÖKSÜRMEDEN ÖNCE HER SEFERİNDE DERİN BİR NEFES ALIN; ÖKSÜRÜKLERİNİZ GÜÇLÜ OLSUN, DERİNDEN GELSİN VE UZUN SÜRSÜN, TIPKI GÖĞSÜNÜZDE BİRİKMİŞ BALGAMI ATMAYA ÇALIŞIR GİBİ ÖKSÜRÜN.
.
HER İKİ SANİYEDE BİR DERİN NEFES ALIP ÖKSÜRÜN VE BUNU YA YARDIM GELENE DEK YADA KALP ATIŞLARINIZ TEKRAR NORMALE DÖNENE DEK SÜREKLİ YAPIN. SAKIN ARABANIZIN İÇİNDE OTURMAYIN BU ESNADA SİZİ GÖREN İNSANLAR YARDIM EDECEKLERDİR

DERİN NEFES ALMAK CİĞERLERİ OKSİJENLE DOLDURUR.
ÖKSÜRMEK KALBE TAZYİK YAPAR VE KAN DOLAŞIMINI RAHATLATIR.
KALBE UYGULANAN BU TAZYİK, KALBİN NORMAL RİTMİNE DÖNMESİNİ KOLAYLAŞTIRIR.
.
BÜTÜN BUNLAR SİZE, BİLİNCİNİZİ KAYBETMEDEN ÖNCE HASTANEYE YETİŞECEK ZAMANI TANIR.
AYAKLARINIZ YUKARI DOĞRU KALDIRILMIŞ OLDUĞUNDAN VÜCUDUNUZDAKİ BÜTÜN KAN KALBE BASINÇ YAPACAKTIR.
BU POSİZYONDA YATMAK KALBİN NORMAL ÇALIŞMAYA DÜZENİNE GEÇMESİNE YARDIMCI OLUR.
.
BU KONUDA MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK KİŞİYİ BİLGİLENDİRİN.
BU BİLGİ SAYISIZ İNSANIN HAYATINI KURTARABİLİR!!!
ASLA, 'BENİM BAŞIMA GELMEZ!' DİYE DÜŞÜNMEYİN. HAYAT TARZIMIZIN EPEYCE DEĞİŞTİĞİ ŞU SON YILLARDA ARTIK HER YAŞTA İNSAN KALP KRİZİ GEÇİREBILIYOR.
.
SAĞLIKLI BİR YAŞAM DİLERİM.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Mutlu bir yaşam için yapacaklarımız

1. Fırsatları siz yaratmalı ve kovalamalısınız:
Fırsatlar çok nadiren kendisini aramayan birilerinin kapısını çalar. Fırsatları siz yaratmalı ve kendiniz aramalısınız. İnisiyatifi ele alıp işleri sizin yürütmeniz ve kapıları sizin açtırmanız gerekecektir.
.
2. Olumsuz düşünce size sadece daha fazla olumsuzluk getirir:
Olumsuz düşüncelere odaklandığınızda bütün görüp göreceğiniz nimet olumsuzluğun kendisi olacaktır. Hayatta olumlu şeyleri aramazsanız, olumlu şeyler başınıza gelse bile siz onun sadece olumsuz yanlarını görebiliyor olabilirsiniz.
. 3. Bulunduğunuz konum, sizin neler yapabileceğinizi belirlemez:
Evsiz biri de olsanız, konaklarda da yaşasanız, zengin veya fakir de olsanız veya hatta üniversiteden tam notla mezun da olsanız veya sınıfta kalmış olsanız bile; bunların gelecekte bir etkisi yoktur. Bu görüş açısını destekleyecek çok fazla sayıda başarı öyküsü vardır. Eğer azminiz ve yeteniğiniz varsa ulaşamayacağınız nokta yoktur. Kendi sınırlarınızı ve ufkunuzu siz kendiniz tayin edersiniz.
4. Başkalarına yardımcı olamıyorsanız, kendinize de faydanız yoktur:
Sadece başkaları için kapıyı tutmak veya buna benzer basit bir jest bile olsa sizin hayatınızda mucizeler yaratır. Hem kendinizi harika hissedecek hem de yaptığınız iyilik hayat yolunda bir şekilde size geri dönecektir, siz farketseniz de farketmeseniz de... Başkalarına yardım etmiyorsanız, onlar da size yardım etmeyeceklerdir ve aslında yardım etmeleri de gerekmiyor demektir.
5. Kişisel tutkunuzu takip edin, para da sizi takip edecektir:
Tutkunuz varsa ve işinizi yaparken keyif alıyorsanız ben buna "iş" demem. O işte yeni bir şeyler yaratmak için odaklanın ve daha fazla tutkuyla davranırsanız eninde sonunda para size gelecektir. Eğer sadece paraya odaklanırsanız, para size gelmeyecektir çünkü siz sadece miktara odaklanmışsınız demektir, kaliteye değil.
6. Kendinizden keyif alın:
Mümkün olduğunca hoşça vakit geçirin, herşeyi ciddiye almayın. Endişelerinizi kenara itin ve keyifli şeyleri yakınınıza çekin.
7. Eğer kolay olsaydı herkes yapardı:
İşte bu yüzden "çabucak zengin olma" reçetelerinin hiçbiri işe yaramaz. Eğer bu kadar kolayu ve çabuk yoldan zengin olmam mümkün olsa o zaman herkes milyoner olurdu. Para kazanmak ve size verilen görevi başarmak sıkı çalışmayı gerektirir ama harcadığınız çabaların karşılığını en sonunda alırsınız.
8. Planlı olmak iyidir ama spontan olmak da iyidir:
İş hayatında ve özel hayatta geleceği planlamak önemlidir ama bu planı çabucak değiştirebilecek durumda olmak da önemlidir. Bazen çeşitli insanlar ve olaylar planlarınızla sizin aranıza girecektir, işte o yüzden yeri gelince planlarınızı değiştirmeniz veya iptal etmeniz gerekecektir. Arada bir spontan olun, o zaman hayat çok daha ilginçleşecektir.
9. Pek çok yeteneğiniz var:
Yetenekli bir atlet veya müzisyen olabilirsiniz ama belki de sizin bilmediğiniz on tane daha yeteneiğiniz olabilir. İnsanlar iyi yapabildikleri bir şey bulunca genellikle ona odaklanırlar ve daha başka hangi alanlarda yetenekleri olabileceğini düşünmezler.
10. Ödül almaksızın sıkı çalışmayın:
Eğer hayat yolunda kendinize iyi davranmıyorsanız, rüyalarınız gerçekleştirmek için sıkı çalışmanın anlamı nedir? Büyük veya küçük başardığınız her zorluğun uygun bir ödlü olmalıdır, bir günlük tatil veya bir dilim kek gibi...
11. Para mutluluk getirmez:
Dediğim gibi, peşinde koştuğunuz asıl amaç para olmamalı ama para kazandığınız zaman bir şeyleri başarmış olduğunuzu bilirsiniz. Bunu bilmek de güzel bir histir ve size mutluluk verir çünkü kendi istediklerinizi yapacak daha fazla zaman ve özgürlük kazandığınızı da bilirsiniz.
12. Başka birinin başına her zaman daha kötüsü gelmiştir:
Bazen kötü bir gün geçirmişsinizdir ama kötümserliğe kapılmadan önce durun ve düşünün, her gün sizden daha kötü bir gün geçirmiş milyonlarca insan var şu dünyada.
13. Başkalarına ihtiyacınız var:
Elinizden geldiğince dost kazanın, arkadaş edinin. Ve asla köprüleri yakmayın. Başarı için başka insanlara ihtiyacınız olacaktır.
14. Açık fikirli olmak, daha fazla bilgi edinmenin anahtarıdır:
Dünya hakkında daha fazla şey öğrenmek için açık fikirli olmanız gerekir. Herşeye bir şans verin.
15. Başarısızlık çok iyidir:
Başarıya giden en önemli adım değilse bile en önemli adımlardan biri başarısızlıktır. En azından bir kere başarısızlığa uğramanız şarttır ama bir kaç defa başarısızlığa uğrarsanız daha iyidir. Başka türlü öğrenmeniz mümkün olmayan bir sürü şeyi başarısızlıklarınızdan öğrenirsiniz. Ve bir gün nihayet başarıya ulaştığınızda bunun değerini daha iyi anlayacaksınız.
16. Pek çok insan gerçekten iyidir:
Bu gerçeği çok yakınlarda farkettim. Pek çok insan iyidir ama bunu yabancılara pek göstermezler. Siz onları tanıdıkça ve onlar da sizi tanıdıkça muhtemelen ne kadar iyi insanlar olduklarını göreceksiniz.
17. Sözler ve düşünceler herşeyi kontrol eder:
Söylediğiniz veya düşündüğünüz şeyler eninde sonunda gerçekleşir. Başarısız olacağınızı söylerseniz başarısız olursunuz çünkü bunun gerçekleşmesi için nasıl olsa bir yol bulacaksınız demektir. Başarılı olacağınızı söylerseniz de aynı şey olur, bunu gerçekleştirmek için nasıl olsa bir yol bulursunuz.
18. Bakış açınızı gerçekliğin ta kendisidir:
Bir olayı veya durumu nasıl görüyorsanız, o da öyle var olur. Bir şeyi trajik veya olumsuz olarak görüyorsanız, onun sizin için anlamı odur. Eğer bir şeyi heyecan verici ve olumlu olarak görüyorsanız, o zaman onun sizin için anlamı da öyle olacaktır.
19. İlham ve motivasyon her yerdedir:
Nerede olduğunuzun hiç önemi yok, orada mutlaka size ilham vercek veya sizi motive edecek bir şeyler vardır. Çok uzaktaki bir ülkede savaşa girmiş ve kendidinizi korkunç şartlar bulmuş olabilirsiniz ama gene de orada sizi hayatta tutacak ve daha iyi bir şeyler için çabalamanızı sağlayacak bir şeyler olacaktır. Size düşense o sebebi görüp tanımak ve asla kaybetmemektir.
20. Dünyayı değiştirebilirsiniz: Her bir insanın doğrudan veya dolaylı olarak dünyayı değiştirebilme gücü vardır. Kendi hayatınızı değiştirdiğinizde doğrudan veya dolaylı olarak dünyayı da değiştirmiş olursunuz. Kendi hayatınızı veya etrafınızdaki insanların hayatını değiştirdiğinizde dünyayı değiştirmişsiniz demektir. Yaptığınız küçük şeylerin dünyada büyük etkileri olabilir.

12 Mayıs 2009 Salı

Köstebekcikler :))))


Bugün blog arkadaşım sevgili tatesal'ın küçük köstebekler tarifini görünce çok canım çekmişti. Akşamda Melis, anne puding yap deyince; dedim sana içinde puding olan çok seveceğin bişey yapıcam bayılacaksın... Hemen girdim mutfağa önce arkadaşımın tarif ettiği keki yaptım. Kekin malzemelerini yazıyorum. Biz çok sevdik bunları adını da köstebekcik koyduk. Sağol tatesalım
..
Malzemeler
3 yumurta
3 fincan şeker
1 fincan sıvı yağ
1 fincan süt
3,5 fincan un
2-3 kaşık kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
.
Kremasını crema ole nin vanilyalısını kullanarak yaptım. 2 bardak soğuk sütle hemen çırpıverdim. Süper oldu tavsiye ederim.
.
Nasıl yaptığıma gelince : Önce keki arkadaşımın uyarısını dikkate alarak fazla kabarmaması için fırın tepsisinde pişirdim. Soğuyunca su bardağı yardımı ile küçük yuvarlaklar çıkardım. Bunlar köstebekciklerimizin tabanını oluşturuyor. Sonra bu yuvarlak parçaların üzerine 1 er tatlı kaşığı crema ole koyup üzerini ufaladığım kekin kalan parçaları ile kapladım. Bu kadar Afiyet Olsunnnn...

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Ayak sağlığı için doğru ayakkabı seçimi

Ayak sağlığı için doğru ayakkabı seçimi çok önemli. Kadınlar için burnu yuvarlak ve topuk yüksekliği 5 santimi geçmeyen rahat modeller öneriliyor... Mutlaka topuk diyorsanız; dolgu topukları tercih edin, daha az zarar verir. Topuklu ya da topuksuz ayakkabılarda burun dar olmamalı, ayağa müthiş zarar verir. Ayakkabının önü ile topuğu arasında 2.5 santimlik yükseklik olmalı deniliyor.
Uzmanlar ayak sağlığı açısından şu tavsiyelerde bulunuyorlar :
-Ayakkabıyı severek alsanız bile, en az iki saat ayakta kalıp yürüdükten sonra sizi rahatsız ediyorsa gözden çıkarın, kullanmayın.
-Doğru seçim yapabilmek için, ayakkabınızı dingin olduğunuz sabah saatlerinde değil, ayaklarınızın yorgun sayılacağı öğle sonrası zamanlarda satın alın.
-Satın alırken ayakkabının bir tekini giymeyi yeterli saymayın. İkisini de giyin.
-Çok beğendiğiniz ama biraz sıkan pabuçlar için, satıcılar "zamanla açılır" gibi sözlerle sizi iknaya çalışırlar. Bunlara kulak asmayın. Sonraki muhtemel rahatlığa değil, satın alırken farkına varabileceğiniz rahatlığa bakın.
- Dar ayakkabı kullandıkça açılmaz, olsa olsa formu bozulur.
-Ayak sağlığınız bozulmadan, en küçük bir rahatsızlık halinde hekime başvurup doğru çözümler uygulayın. Geç kalmak ciddi sorunlara yol açabilir.
- Pahalı pabuç sizi rahat ettirebilir. Ama her pahalı ve hele hele gösterişli pabuç, rahat olmaz.
-Zamanla ayak numaranız büyüyebilir, bunu görmezden gelip gençlik yıllarındaki gibi küçük numaralar kullanmakta ısrarcı olmayın, rahat olanı alın...

Omega-3

Omega-3, derin deniz balıklarında bol miktarda bulunan bir yağ asididir. Yapılan ilk araştırmalar, Eskimo'ların kalp hastlalıklarına, insanı şaşırtacak kadar az düzeyde yakalanmasının, sürekli derin denizlerden gelen; yani Omega-3 bakımından zengin balıklarla beslenmelerinin neden olduğunu ortaya koymuştur.

Omega-3 yağ asitleri sayesinde:
Trigliseritler ve kolesterol düşer, böylece ateroskleroz ve buna bağlı kalp hastalıkları, kalp krizi ve akut inme riski azalır.
Bağışıklık sistemi güçlenir
Kansere karşı koruma sağlanır
Beyin, retina, sperm, cilt hücreleri güçlenir
İnsülin kullanımını artar (diyabet için faydalı)
Kanı inceltir ve akışını kolaylaştırır, kanın pıhtılaşmasını önler
Yangı önleyici etkisiyle romatizmal hastalıklara karşı koruma sağlar

Anne-bebek sağlığında rolü :
Omega-3 yağ asitleri, anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişimine aşağıdaki şekillerde yardımcı olabilir:
Bebeğin beyin ve retina gelişiminin desteklenmesi
Erken doğum riskinni azaltılması
Hamilelik süresinin ve bebeğin doğum ağırlığının artırılması
Doğum sonrası depresyonundan korunulması
Omega-3 yağ asitleri ayrıca çocuğun matematik zekasının geliştirilmesine, okuma, telaffuz ve yazma beceresini artırılmasına yardımcı olabilir.

Zihin sağlığında rolü :
Omega-3 yağ asidinin beyin ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde çalışmasındaki etkileri yapılan pek çok araştırmada ortaya konmuştur. Omega-3, beyin ve sinir sisteminde başlıca aşağıdaki şekillerde yardımcı olabilir:
Depresyon tedavisini desteklemesi
Bunama ve Alzheimer hastalığı riskinin azaltmasına yardımcı olması
Ruh hali, konsantrasyon, bellek, dikkat ve davranış bozukluklarına karşı yardımcı olması
Saldırganlık azaltmaya ve sakinleştirmeye yardımcı olması
Mizaç, tepkisellik ve kişilik üzerinde olumlu etkisi olması

Göz sağlığında rolü :
Yüksek doz omega-3 alımı gözde yaşa bağlı olarak gelişen sarı nokta hasarları riskini önleyebilmektedir. Omega-3 yağ asitleri eksikliğinde, retinada görme fonksiyonunun azaldığı tesbit edilmiştir.

Kemik-Eklem sağlığında rolü :
EPA ve DHA’nın antienflamatuar etkisi vardır, ayrıca kas-iskelet sistemi ve bağışıklık sistemi üzerinde faydalı etkileri bulunmaktadır. Omega-3 kemik ve eklem sağlığında başlıca aşağıdaki şekillerde yardımcı olabilir:
Kemiklerde kalsiyum toplanmasına destek olarak güçlenmelerinin sağlanması
Eklem iltihabı ve kıkırdağa zarar veren enzim aktivitesinin azaltılması
Eklemlerde hassasiyet ve sabah sertliğinin azaltılması
Romatoid artritli hastada ilaç ihtiyacının azaltılması

Kalp-damar sağlığında rolü :
Yapılan araştırmalarda, omega-3 yağ asitlerinin dengeli alımının özellikle kalp ve damar hastalıkları açısından yararlı olduğu vurgulanmaktadır. Omega-3 tüketenlerde koroner kalp hastalığına bağlı ölümler daha düşük bulunmuştur. Omega-3, kalp ve damar sağlığında başlıca aşağıdaki şekillerde yardımcı olabilir:
Kalp damar hastalığı riski olanların ya da bu hastalığa yakalanmış olanların kalp sağlığını korumaya yardımcı olması.
Damar sertliği oluşumunun yavaşlatılması
Trigliseritlerin kan düzeyini düşürülmesi
Kalp hastalıklarında "kötü kolesterol"ün (LDL) düşürülüp, "iyi kolesterol"ün (HDL) artırılması.
Kalp krizi sonrası felç, ikinci bir kalp krizi ya da ölüm riskinin azaltılması

Kucak Dolusu Sevgiler

YENİ BİR HAFTAYA, GÜZEL BİR GÜNE
.
SEVGİLİ DOSTLARIMA
.
HERKESE MERHABA
.
Yağmuruyla, sıcağıyla baharın kendini hissettirdiği
şu günlerde biliyorum kendinizi yenilenmiş hissediyor
ve içiniz kıpır kıpır güne uyanıyorsunuz
Şimdi yenilenme zamanı; bedenin, ruhun ve hatta evlerin
boya badana zamanı şimdi, çiçek ekme zamanı şimdi
yeni başlangıçlara, geleceğe yönelik güzel adımlar
atma zamanı şimdi.......
hadi bakalım girin sevdiklerinizin koluna
daha bir sıkı tutunun onlara
daha sık arayın, gönül bağınızı koparmayın
mutlu edin , mutlu kalın, kimseyi kırmayın
.
Kucak dolusu sevgiler Dostçakalın...

10 Mayıs 2009 Pazar

Cemal Safi'den


Yeni bir afet mi girdi dusune?
Hadi Allah versin cek git isine,
Bir fettan gozlunun dusup pesine,
Derbeder olmaya luzum yok gonul.
Ne bana cilve yap, ne yalvar yakar,
Yerimde kim olsa usanir bikar,
Istersen karsima huriler cikar,
Vallahi billahi gozum yok gonul.
Son diye soz verdin her seferinde ,
Vefa yok ,ne Aynur, ne Ayfer’inde,
Hayirsiz Nur’unda Nilufer’inde,
Emelim ,ozlemim, arzum yok gonul .
Seni cole cevirmeye mahkumum,
Ne bir gulum olsun, ne bir zakkumum,
Coktandir basladi ,yaprak dokumum,
Takvimde baharim,yazim yok gonul.
Nerede gorulmus guldugum nerde,
Nerede basimi sokmadin derde,
Her askta husranla kapandi perde,
Artik o tarakta bezim yok gonul.
Kapandi sevdanin donemi bence,
Kalmadi Leyla’nin onemi bence,
Gene mi ozendin gene mi gence,
Sana soyleyecek sozum yok gonul.
.
Cemal Safi

Anneler Gününüz Kutlu olsun...





TÜM ANNELERİN
.
ANNELER GÜNÜNÜ KUTLARIM



9 Mayıs 2009 Cumartesi

8 Mayıs 2009 Cuma

Melis'in Anneler Günü Şiiri

Bugün okulda yazmışlar bu şiiri çok duygulandım.
Hemen paylaşmak istedim.


Farkında mısın?

Anneciğim bilmem farkında mısın?
Söylenmemiş en mübarek en aziz,
Duygularla çepeçevre çaresiz,
Sana bağlandığımın farkında mısın?

Demeden yakın ırak
Bulutlarla savrulup, ırmaklarla akarak
Sana anne diyen dilleri kıskanarak
Kapına geldiğimin farkında mısın?

Bütün kadınları düşündüm tek tek
Sensin benim için en güzel örnek
Seni dinleyerek seni görerek
Nasıl bağlandığımın farkında mısın?

Seni göremedim diye bu sefer
İçimde bin türlü duygunun isyanı var
Turnaların gökyüzünü sevdiği kadar
Seni sevdiğimin farkında mısın?
.

Yavuz Bülent Bakiler

Melihmen :)))))))

Melihmen

Sevgili Gayeciğimin gönderdiği bodyi giyince Melih oldu Melihmen :))))))
Seni çok seviyoruz Gaye Teyze tekrar teşekkürler...
Görüşücez kısmetse yine ;)
Hoşça ve daima Dostçakalllllll

7 Mayıs 2009 Perşembe

Bugün kız arkadaşlar günüymüş...


Bugün bir arkadaşım mail atmış "Bugün kız arkadaşlar günüymüş" diye. Hemen paylaşmak istedim. Kız arkadaşlar gününüz kutlu olsun kızlar.

Zaman geçiyor..
Hayat akıyor..
Mesafe ayırıyor..
Aşk büyüyor..
Sonra azalıyor..
Kalpler kırılıyor..
Kocalar evde bir yerde duruyor..
Veya evlilikler mahkemede son buluyor..
Sevgililer değişip duruyor..
Erkekler arayacaklarını söyleyip, aramıyor..
İşler geliyor ve gidiyor..
Ebeveynler ölüp gidiyor..
Komşular değişiyor..
Ama kız arkadaşlar hep oradalar...
Siz onları bırakmadığınız sürece..
Geçen yıllar ve arada kaç km. mesafe olduğu hiç önemli değil..
Bir kız arkadaş, hiçbir zaman ona ihtiyaç duyduğumuzdan daha uzak değil..
Hayatınız içinde, öyle ya da böyle, yakın ya da uzak..
Tüm Kız Arkadaşlara Sevgiyle...

Azmin Zaferi

Japonya'da bir çocuk 10 yaslarindayken bir trafik kazasi geçirmis ve sol kolunu kaybetmis. Oysa çocugun büyük bir ideali varmis . Büyüyünce iyi bir judo ustasi olmak istiyormus. Sol kolunu kaybetmekle birlikte, bu hayali de yikilan çocugunun büyük bir depresyona girdigini gören babasi, Japonya'nin ünlü bir Judo ustasina gidip yapilacak bir seyin olup olmadigini sormus..
Hoca: -Getir çocugu bir bakalim, demis. Ertesi gün baba-ogul varmislar hocanin yanina.. Hoca çocugu süzmüs ve -Tamam demis..yarin esyalarini getir, çalismalara basliyoruz. Ertesi gün çocuk geldiginde hocasi ona bir hareket göstermis ve bu hareketi çalis demis. Çocuk bir hafta ayni hareketi çalismis... Sonra hocasinin yanina gitmis. "Bu hareketi ögrendim baska hareket göstermeyecek misiniz?" diye sormus.
Hocanin cevabi: Çalismaya devam et olmus... 2 ay,3 ay,6 ay derken çocuk okuldaki bir yilini doldurmus.. Çocuk bu bir yil boyunca hep o ayni hareketi tekrarlamis. .Hocanin yanina tekrar gitmis: -Hocam bir yildir ayni hareketi yapiyorum bana baska hareket göstermeyecek misiniz? -Sen ayni hareketi çalis oglum . Zamani gelince yeni harekete geçeriz.. 2 yil ,3 yil, 5 yil derken çocuk judodaki 10.yilini doldurmus. Bir gün hocasi yanina gelip. ."Hazir ol ! " demis.. "Seni büyük turnuvaya yazdirdim.
Yarin maça çikacaksin!"..Delikanli sok olmus.. Hem sol kolu yok hem de judo da bildigi tek hareket var. Ünlü judocularin katildigi turnuvada hiçbir sansinin olmayacagi düsünmüs ; ama hocasina saygisindan ses çikarmamis... Turnuvanin ilk günü delikanli ilk müsabakasina çikmis. Rakibine bildigi tek hareketi yapmis ve kazanmis. Derken.. ikinci üçüncü maç....
çeyrek, yari final ve final...
Finalde delikanlinin karsisina ülkenin son on yilin yenilmeyen sampiyonu çikmis. Tam bir üstat delikanli dayanamayip hocasinin yanina kosmus.. -Hocam hasbelkader buraya kadar geldik ama rakibime bir bakin hele.. Bende ise bir kol eksik ve bildigim tekbir hareket var..bu kadar bana yeter.. bari çikip ta rezil olmayayim izin verin turnuvadan çekileyim.. -Olmaz demis hocasi. Kendine güven,çik dövüs. Yenilirsen de namusunla yenil. Çaresiz çikmis müsabakaya. Maç baslamis.Delikanli yine bildigi o tek hareketi yapmis ve tak.!
Yenmis rakibini sampiyon olmus.
Kupayi aldiktan sonra hocasinin yanina kosmus: -Hocam nasil oldu bu is? Benim bir kolum yok ve bildigim tek bir hareket var. Nasil oldu da ben kazandim.? -Bak oglum 10 yildir o hareketi çalisiyordun. O kadar çok çalistin ki ,
artik yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok. Bu bir, ikincisi de o hareketin tek bir karsi hareketi vardir. Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutmasi gerekir.!!'

Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkansız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyinyapılabileceğine inandığınızda, gerçekten inandığınızda aklınız onuyapmak üzere çözüm bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar.DR. DAVID J. SCHWART

Güzellik Tanrıçası Aphrodithe (Venüs)

Yunan mitolojisine göre; göz kamaştıran bir güzelkliğe sahip olan Aphrodite güzellik tanrıçasıdır. Efsaneye göre dalgaların köpüğünden doğmuştur. Bir ilk bahar sabahı, Kıbrıs adası kıyılarında kıpırtısız olan deniz birden bire köpüklü beyaz bir dalga ile hareketlendi. Bu dalga ile birlikte bir sedef kabuğu kıyıya vurdu. Sedefin kapağı açıldığında içinden güzeller güzeli Aphrodite çıkmıştı. Beraberinde aşk tanrısı olan oğlu Eros da vardı. Kumsalda yürüdükçe bastığı yerlerde renk renk güzel kokulu çiçekler açıyordu. Zaman tanrıçaları olan Horalar onları karşıladılar ve önce Aphrodite'i güzelce yıkayıp vücudundaki tuzlu deniz suyunu temizlediler. Uzun saçlarını örüp başını altın bir taçla süslediler, üzerine tülden süslü elbiseler giydirip, boynuna kıvılcımlar saçan kolyeler taktılar. Daha sonra onu ve oğlunu alıp Olympos'a çıkardılar. Olympostaki tanrılar bu güzeli görünce hayranlıklarını gizleyemediler. O günden sonra Aphrodite güzellik ve aşk tanrıçası olarak Olymposta diğer tanrı ve tanrıçalarla birlite yaşamaya başladı. Aprodite güzelliği ile sadece tanrıların değil insanlarında gönlünü fethetmişti. İnsanların kalplerine sevgi ve aşk tohumları serpiyor onlara neşe ve sevinç veriyordu. Diğer yandan kimi zaman bu neşe ve sevinç aşk acısına da dönüşebiliyordu. Güzel tanrıça gücünü sadece insanlar ve tanrılar üzerinde göstermezdi. O tüm tabiata söz geçirebilirdi. Tek bir tatlı bakışıyla kudurmuş dalgaları sakinleştirir, nefesi ile deli gibi esen rüzgarları dindirirdi. Yeryüzünde her şeyi o diriltir, o canlandırırdı. Kurumuş çiçekleri tekrar canlandırır, dünyayı süsler, güzelleştirirdi.

6 Mayıs 2009 Çarşamba