21 Ekim 2009 Çarşamba

Domates Çorbası



Canım kankim sevgili Hacer
bugün domates çorbası tarifi sordu bana
hemen dedim vereyim
hatta bloğuma ekleyeyim tarifi
domates çorbamı çok beğenirler
ve yazıyorum...
.
.
.
Yapılışı :
Tereyağı ve çok az sıvı yağda rendelenmiş bir küçük soğanı,
2-3 yemek kaşığı unu ve naneyi pembeleşene kadar kavuruyoruz
3-4 adet domatesi rendeleyip
1 yemek kaşığı domates salçası
ilave ederek sulandırıyoruz
Tuzunuda atıyoruz
Kışın sadece salçayı sulandırarak da yapabilirsiniz...
Et suyu ile sulandırdığınızda daha lezzetli olur benden söylemesi.
Sonra elde ettiğimiz domates suyunu tenceremize ilave edip
kaynayana kadar karıştırıyoruz.
Yemesi zor olsada servis yaparken üzerine serptiğimiz
bolca kaşar rendesi çok yakışıyor.
Afiyet Olsun...
.
.
Fotoğraf bana ait değil netten alıntıdır.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Çocuklarda Yüksek Ateş

Arkadaşlar oğlumun azı dişleri çıkmak üzere, ama bir çok çocukta olduğu gibi oğlumu da zorladı bu dişler :( dün gece ateşimiz 38.9 dereceye kadar çıktı. Doktoru ile görüştüm ve onun önerileri doğrultusunda; ılık duş ve 4 saatte bir verdiğimiz ateş düşürücü ile sabahı yaptık.
Bu durumlarda panik yapmamak ve ne yapılmalı, ne yapılmamalı bunları bilirsek sanırım önlemimizi doğru olarak alabiliriz. Bu konuyu paylaşmak istedim sizlerle...


Çocuklarda Ateş

Ateşi Nasıl Kontrol Altına Alırız?

Çocuk ve bebeklerde ateş görüldüğünde evde alınabilecek basit ve temel önlemler önemlidir. Ateşin tedavisi yanlızca ateş düşürücü ilaçlarla değil, aynı zamanda uygun yaklaşımlarla desteklenmelidir. Bu destek yaklaşımlar ateş düşürücü kullanmak kadar önemlidir. Ateşli bebeğin bulunduğu ortamın ısısı 21-22 C arasında tutulmalıdır. Oda ısısının ayarlanması için havalandırmalar ve vantilatörler kullanılabilir, ancak bebeğin direkt olarak hava akımının karşısında olmamasına dikkat etmek gerekir.
Çocuğun üzerindeki fazla giysiler çıkartılarak az ve gevşek giysilerle çocuğun ısısının düşürülmesine yardımcı olmalı.
Ateşli çocuğun kalori gereksinimi artar, bu nedenle aç kalmamasına dikkat ederek beslenmesi desteklenmeli. Ancak beslenme için aşırı zorlanmamalı.
Yüksek ateşi düşürebilmek için ılık su (29-32 °C) ile ıslatılmış bir bezle vücut keseler tarzda silinir.
Yüksek ateşte vücudun daha fazla sıvıya ihtiyaç duyması nedeniyle bol miktarda sıvı almasını sağlamalı. Verilecek sıvının çok sıcak veya çok soğuk olmamasına dikkat etmeli.
Doktorun tavsiye ettiği bir ateş düşürücü (antipiretik) kullanarak ateşi kontrol altında tutmalıdır. Ateş düşürücüler çocuğun yaşına ve kilosuna bağlı olarak farklı miktarlarda kullanılırlar; bu nedenle bir hekime danışarak kullanılmalıdır.
Banyoya girebilecek konumdaki çocuklar, ılık su ile ve keseler tarzda silinerek duş yaptırılabilir. Saçların çok ıslatılmamasına dikkat edilir. Ateşli Çocuğa Neler Yapılmamalı? Ateşi yükselen çocuklarda yapılması gereken bazı basit işlemler ateşi almakta çok yardımcı olurken bazı yanlış uygulamalarda tedavinin uygun olarak yapılmasını engellemektedir.

Bu YANLIŞ UYGULAMALAR kısaca şöyle sıralanabilir :
Çok soğuk ve belli bölgelere konup bırakılan bezler titremeye neden olarak ateşin daha da yükselmesine yol açar
Alkol ve sirke ile vücudu silmek
Üşüyebilir korkusu ile giysilerini çıkartmamak ve daha çok giydirmek
Çok sicak veya çok soğuk içecekler vermek
Yanlış ateş düşürücü kullanmak- Aşırı dozda veya eksik dozda ilaç kullanmak- Uygun aralıklarda ateş düşürücü kullanmamak

12 yaş altındaki çocuklarda viral enfeksiyonlar olduğunda doktora danışmadan ilaç kullanmak. Acil Durumlar Ateşi yükselen çocuklarda ve özellikle bebeklerde aşağıdaki belirtilerden bir veya birkaçı ateşe eşlik ediyorsa zaman kaybetmeden bir doktora gidilmelidir. Çünkü; ciddi bir hastalığın da belirtisi olabilen ateşe aşağıdaki belirtiler de eklenebilir ;

Ateş özellikle 2 yaş altındaki bebeklerde görülüyorsa
Ateş bebek ve çocuklarda 40 °C'nin üzerinde görülüyorsa
Bebek ve çocuklarda ağlama, inleme ve dokunulduğunda huzursuzlanma varsa
Ateşin yanında uyku eğilimi varsa
Ciltte döküntüler oluşuyorsa
Zor nefes alıp verme başlıyorsa
Yutkunma güçlüğü çekiliyorsa
Daha önce "havale" geçirmiş ise
Genel görünümünde kötülük varsa
Boyun kısmında sertleşme varsa
Devamlı kusma, diyare (ishal) oluyorsa Diş Çıkarma Dönemleri Bebek doğana kadar görülmemelerine rağmen dişlerin oluşumu doğumdan önce başlar. İlk dişler ana rahmindeki yaşamın altıncı haftasında ve ikinci dizini de beşinci ayda olmak üzere harekete geçer. İlk dişler yani süt dişleri genellikle 5. ve 10. aylar arasında çıkar ve 30. ayda da sonlanır. Dişlerin oluşumu ve çıkması normal bir süreçtir ve fizyolojik bir olaydır. Ancak diş etinde lokal doku değişikliklerine neden oldukları için bölgesel iritasyona yol açabilmektedirler. Bunun için diş çıkartma dönemlerinde hemen hemen her bebekte görülen başka problemler olmaktadır. Bu dönemde ;
Sert nesneleri ısırma isteği olur, diş etleri kaşınan bebekler bunu azaltmak için sert cisimleri çiğnemeye çalışırlar, bu da hassas diş etinin yaralanmasına neden olabildiği gibi o bölgede enfeksiyonlar için zemin hazırlayabilir
Acı hissi ve ağrı oluşur.
Aşırı tükürük ve salya salgılaması oluşur.
Uykusuzluk ve halsizlik olur
Huzursuzluk ve ağlama nöbetleri oluşur
Hafif veya orta derecede ateş oluşur. Buna kulak enfeksiyonları eklenebilir. Bütün bu belirtiler dişlerin çıkmasından sonra kısa sürede biter ancak diş çıkartma dönemleri aileler için oldukça rahatsızlık verici bir süreçtir. Ağrı ve acı hissini giderici ilaçlar ve bebeğin diş etinde meydana gelebilecek enfeksiyonları önlemek için de antiseptik (mikrop kırıcı) bileşikler faydalı olabilmektedir. Diş çıkarma döneminde görülebilen ateşin de giderilmesi için güvenilir bir ateş kesici olan parasetamol kullanılabilir. Bilinmesi Gerekenler
Çocuğun dişlerinin çıkmaya başladığı andan itibaren temizlenmesi gerekir ancak 3 yaşına kadar henüz fırça kullanma becerisi gelişmemiştir. 5 yaşına geldiğinde tam anlamıyla dişlerini fırçalayabilmektedir.

Genellikle çocukların diş kontrolleri 3 yaş civarında başlatılır.
Dişlerin çıkmasından sonra bebeklerin beslenmelerine daha da dikkat etmek gerekmektedir.
Şeker içeren maddeler karyojeniktir. Şeker bakterilerin etkisiyle ağızda çabucak asitleşir. Bu asit dişin dış tabakasını eritip diş çürümelerinden sorumlu bakterilerin çoğalmasına uygun ortam sağladığı için dişler çürür.
.
Alıntıdır.

14 Ekim 2009 Çarşamba

Patlıcanlı Pilav


Önce tereyağını fıstıkla kavuruyoruz. Önceden ıslattığımız 1 ölçü pirince 1,5 ölçü su ve tuzunu ilave ederek pişiriyoruz. Suyunu çekmesine yakın yıkadığımız bir avuç kuş üzümünü ilave ediyoruz. Küp küp doğradığımız patlıcanları sıvı yağda kızartıyoruz demlenmeye bıraktığımız pilavın üzerine yayıyoruz. Demlenip ılınınca dereotunu ilave edip karıştırıyoruz. Afiyet Olsunnn...

12 Ekim 2009 Pazartesi

Melis'in zebra keki


eeee ne demişler armut dibine düşermiş


Melis bu aralar pek hevesli mutfak işlerine


yemek yaparken nasıl yapıldığını merak ediyor


ben yapabilirmiyim diye soruyor


haftasonları bizden önce uyandıysa


kahvaltı sofraları hazırlıyor


akşam beraber kek yaptık


ben sadece malzemeleri hazırladım


çırptı, tepsiye dökünce şekil verdi


görüntüsü kadar inanın tadı da çok güzeldi


çünkü içine sevgisini katmıştı


veee işte kızımın keki





8 Ekim 2009 Perşembe

İrmikli Misket Köfte


Arkadaşlar köfteleri herkesin bildiği gibi hazırlıyor içine ekmek içi yerine 2 yemek kaşığı irmik ilave ederek yoğurup ceviz büyüklüğünde misket köfteler hazırlıyoruz.
İster kızartın ister fırında pişirin nasıl isterseniz yapabilirsiniz. Ben fırında kremalı patatesin üzerine sıralıyarak pişirdim. Krema ile 1 adet etsu tableti karıştırdım elma dilimi şeklinde kestiğim patatesleri bu karışıma bulayarak borcama yerleştirdim. Üzerine köfteleri dizdim kızarana kadar pişirdim. Sıcakken üzerine kaşar rendesi serptim. Eriyince servis yaptım.
AFİYET OLSUN...

6 Ekim 2009 Salı

Mercimekli Köfte


Malzemeler
2 su bardağı kırmızı mercimek
1,5 su bardağı ince bulgur
2-3 yemek kaşığı margarin
1 kaşık salça
kırmızı biber, kiimyon, tuz
maydanoz, dereotu, taze soğan
Yapılışı
Soğanla salça kavrulur. Dereotu, maydanoz, taze soğan ince ince kıyılır. Mercimek 4 bardak su ile 20 dakika haşlanır. Üzerine bulgur ilave edilip karıştırılır ve ağzı kapatılıp kabarması beklenir. Kabarınca diğer malzemelerle karıştırılıp şekil verilir. AFİYET OLSUN...