Sizlere yaşadığım şehrin çok şirin bir ilçesi olan Mudanya'dan bahsetmek istiyorum bugün. Hafta sonu vatandaşlık görevimizi yerine getirdikten sonra bir çok Bursa'lının yaptığı gibi bizde arkadaşlarla attık kendimizi Mudanya'ya...
Hava çok güzeldi nihayet bahar geldi. Çoluk çocuk hepimiz bunaldık soğuk havalarda eve kapanmaktan. Hem çocuklar parkta oynadı, hem biz bol bol yürüdük çok ama çok iyi geldi.
İşte resimler ve kısacık tarihi ile Mudanya
MUDANYA (MONTANIA)
Mudanya, milattan önce 1400'lere dayanan tarihi ile, coğrafik özelliği sebebiyle yaşayan insanların dikkat ve özenini çekmiş şirin bir sahil kentidir.İlk adının MYRLEA olduğu bilinmekte ve ondan sonraki devrelerde devamlı işgale uğradığı, arkeolojik araştırmalarla saptanmış bulunmaktadır. Makedonya Hükümdarı 5. Filip (PHLIPOSS) tarafından istila edilen Myrlea'nın yıkılarak
yerine, APAMEIA adı ile yeni bir şehir inşaa edilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu da, işgale uğramış ve daha da imar edilerek MONTANIA adını aldığı saptanmıştır. Şimdiki adı olan MUDANYA'nın buradan geldiği sanılmaktadır.Halim selim, soğukkanlı İsmet Paşa'nın (İnönü) dayanamayıp masaya yumruğu indirdiği yer ise fotoğrafta görülen Mütareke Binası. Bir yüzü denize dönük, beyaz badanalı ahşap yalı, 19. yüzyıl sonlarında Rus asıllı bir kereste tüccarı tarafından yaptırılmış. Mütareke Meydanı'yla iskele arasındaki sahil yolu balıkçı lokantaları, kebapçı ve çay bahçeleriyle dolu. Sıcak yaz günleri akşam saatlerinde de cıvıl cıvıl olan sahil yolunun bir ucundan bir zamanların tren istasyonu, Hotel Montania gözüküyor.
19. yüzyıl sonlarında Bursa-Mudanya bağlantısının demiryoluyla yapılmasına karar verilince, yapım çalışmalarına başlanıyor. Ama, 1892'de işletmeye açılan demiryolu hattı, ekonomik olmadığı gerekçesiyle 1953'te kapatılıyor.
Bugün yetmiş yaşında olanların hatırladığı kara tren, o günlerin tatlı anılarıyla yüklü.1873'te Fransızlar tarafından yaptırılan istasyon binası işte o günlerden yadigâr. 1989'da neredeyse yıkılmak üzere olan binayı, Bursalı işadamı Fahri Esgin restore ettirerek otel yaptırmaya karar veriyor. O günlerin kendi halinde Mudanyası için bu çılgınca bir fikir. Binanın aslına uygun bir şekilde restore edilmesi tam 3.5 yıl sürüyor. İstasyonda birbirlerine kavuşan belki de ayrılan yolcuların sevinçleri, hüzünleri, umutlarıyla dolu olan bina, geniş toplantı mekanlârı, yüzme havuzu ve denize bakan odalarıyla günümüzde Mudanya'nın turizminde önemli bir yere sahip.
Mudanya'dan Trilye'ye (Zeytinbağ) ve Siği (Kumyaka) köyüne giden yol, zeytin ağaçları ve tarlaların içinden geçiyor. Zeytincilik buranın halkı için önemli bir ekonomik etkinlik.
Osmanlı evlerinin en güzel örnekleri Mudanyada’dır.
19. yüzyıl sonlarında Bursa-Mudanya bağlantısının demiryoluyla yapılmasına karar verilince, yapım çalışmalarına başlanıyor. Ama, 1892'de işletmeye açılan demiryolu hattı, ekonomik olmadığı gerekçesiyle 1953'te kapatılıyor.
Bugün yetmiş yaşında olanların hatırladığı kara tren, o günlerin tatlı anılarıyla yüklü.1873'te Fransızlar tarafından yaptırılan istasyon binası işte o günlerden yadigâr. 1989'da neredeyse yıkılmak üzere olan binayı, Bursalı işadamı Fahri Esgin restore ettirerek otel yaptırmaya karar veriyor. O günlerin kendi halinde Mudanyası için bu çılgınca bir fikir. Binanın aslına uygun bir şekilde restore edilmesi tam 3.5 yıl sürüyor. İstasyonda birbirlerine kavuşan belki de ayrılan yolcuların sevinçleri, hüzünleri, umutlarıyla dolu olan bina, geniş toplantı mekanlârı, yüzme havuzu ve denize bakan odalarıyla günümüzde Mudanya'nın turizminde önemli bir yere sahip.
Mudanya'dan Trilye'ye (Zeytinbağ) ve Siği (Kumyaka) köyüne giden yol, zeytin ağaçları ve tarlaların içinden geçiyor. Zeytincilik buranın halkı için önemli bir ekonomik etkinlik.
Osmanlı evlerinin en güzel örnekleri Mudanyada’dır.
Günümüze kadar ulaşmayı başaran ve bir kısmı restore edilmiş olan " TARİHİ MUDANYA EVLERİ
daha öncede methini duymuştum mudanyanın gezme fırsatım hiç olmadı hep transit geçtik inşallah en kısa zamanda bende görürüm bu güzel yeri..
YanıtlaSilbekleriz canım seve seve gezdiririz :))
YanıtlaSil